Merhaba,
uzun zamandır üye olmak istediğim Blogger'e böyle bir konuyla giriş yapmak benim için farklı bir deneyim olacak. Bu yazıyla İngiltere'ye gelecek olan yada yeni gelmiş olan arkadaşlara bir nebze yaşam şartları, dil öğrenme süreci hakkında gözlemlerimle doğrusuyla-yanlışıyla ama başka yerlerden çalmadan çırpmadan kendi çapımda ipuçları vermeyi amaçladım. Başka bir amacım da yazılı bir hafıza oluşturmak. Çok fazla şeyi unutmaya başladığım için ilerde hatırlayacağım şeyler olması iyi olacak :)

Her insanın bir ideali/hayali vardır.... Ben de yeni bir kültür, yeni bir dil ve yeni insanlarla tanışmak ve belki ilerde iş kurabilmek amacıyla sonunda hayalimin(idealimin) peşine düşerek İngiltere'ye gelmek için 1 yıl önce girişimde bulundum. Uzun ve bayağı yorucu uğraşlar sonucu amacıma ulaştım ve şimdi İngiltere'deyim. Şunu söylemek gerekirse buraya gelmek için yapılan bürokratik işlemler nedeniyle eminim bıkıp yarıda dönen çok insan vardır diye düşünüyorum. Ben ise 'Her vazgeçiş, bir kaybediştir' deyip sabırla yoluma devam ettim. Bir gün İngiltere Konsolosluğu'ndan aldığım 'Vizeniz onaylandı, lütfen bize pasaportunuzu yollayın' telefonuyla herhalde sevinçten günlerce uyuyamadığımı hatırlıyorum.
Boston (Lincolnshire) ENGLAND
İLK YOLCULUK
Kargoyla yolladığım pasaportum elime ulaşana kadar uçakta yer ayırtmamıştım (İşimi şansa bırakmayı sevmem). Ancak aldığım telefondan yaklaşık 10 gün sonra pasaportum kargoyla elime ulaştı, daha doğrusu yaşadığım şehre ulaştı. (Ulaşıncaya kadar 1 gün boyunca şehri dolaştı ve kargocu kızla telefonda kavga ettiğimi ve pasaportumun iş günü sonunda elime ulaştığını anlatmıyorum :)
Daha sonra online uçak biletlerine baktığımda Türkiye'den İngiltere'ye uçuş fiyatlarının yaklaşık 400-800 TL gibi çok astronomik olduğunu gördüm. Kendimi şanslı hissediyorum, çünkü hafta içi bir öğle saatinde Pegasus Hava Yolları'ndan yaklaşık 350 TL'ye uçak bileti buldum. Ayrıca gelmeden önce şehir merkezinde bir döviz bürosuna gidip bir miktar birikimimi İngiliz Sterliniyle exchange yaptım. Yurtdışına çıkacaksanız dövizinizi yüzde 8-10 komisyon alan havalimanları yerine şehir merkezlerindeki döviz bürolarını tercih etmeniz sizin yararınıza olacak.
Uçuş günü gelip çattığında ise valizimi son bir kez daha kontrol ettim. Zira kulaktan dolma bilgilerle yanıma 'daha sonra keşke daha fazla alsaymışım dediğim' uzun kollu bazı giyeceklerle, botumu da almıştım (iyi ki almışım). Havayolu şirketi 20 kilo ağırlıktan sonra ektra ücret talep ettiğinden yaklaşık 18 kilo ağırlığındaki valizimle İngiltere uçağına sonunda bindim...... Devam edecek...
(İngiltere'deki eğitim şartları, ücretleri, yurtlar vs. daha önce bir çok yerde paylaşıldığı için ben sadece yaşam farklılıklarını, gündelik yaşamı ele almaya çalışacağım. Kısa bir süre sonra yeni yazımda görüşmek üzere)
Değerli yorumlarınızı bekliyorum...
Değerli yorumlarınızı bekliyorum...